..
Son diktiğim
menekşelerim de çiçek açtı! Tek bir yapraktan dünyanın en güzel tomurcuklarını
yaratabilmek nasıl bir beceridir, nasıl bir mucizedir tanrım, aferin sana! Hemen
arkamda, sırtımı dönsem morluklarıyla yüzleşeceğim bir menekşe bahçesine
sahibim en azından.
Bu iyi bi’ şey..
Anne Sullivan bugün
gelse, tüm zihnimi sıfırlayıp, “gel
kardeşim, sana dünyayı yeniden öğreteceğim, baştan, her şeyi en baştan öğreneceksin”
dese bana, önce menekşeleri öğrenmek isterim.. menekşenin rengini, yaprağının
dokusunu, “menekşenin sevincini”.. Helen’a “su” yu öğretişindeki sabırla
öğretse bana dünyayı yeniden, menekşeyi öğretse önce en sabırlı haliyle..
Suda köklenmesi için bekleyen iki menekşe yaprağım daha var. sanıyorum önümüzdeki ay onları da toprağa teslim edeceğim. bordo/beyaz hareli, pek yakışıklı, pek afili bir hanımefendi olacaklar, biliyorum. beklemek, sabırla beklemek gerekiyor ama dipten gelecek ilk yaprağı görmenin heyecanı bile bu bekleyişe değer.. hem zaten, alışığız beklemeye. en azından bir menekşe, sen onu sevdikçe gitmez, çiçek verir, çiçek verir...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder